Günler geçti.
Amansız.
Minnetsiz.
Fecr gibiydi..!
Şimdi ne haber var ne mektup , öksüz kalmışım duygularindan. Suskunluğun kurşun gibi. Can yakıyor. Zaafiyet nedir senle öğrenilirken, yanımda olmayisin zarif bi siziyi kucağında taşıyordu. Icimden gelen sesi , senle dinliyorum. Sana yazmak suya yazmak gibiydi. Şimdi kuma yazıyorum. Dalganın gelmesiyle gidecek. Aynı benim kirginliklarim gibi.
Yargisizca hüküm giydiriliyorken aynı şeyi belki de ben sana yaptım. Kusmek cocuklasmakmis peki ya nasıl barisilacakti? Çocuk olsan bi çikolataya affedilirdim belki ama şimdi ne vermeliydim?
Son ve ilk yolcusu sendin yüreğimin . Yarı yolda inmek isteyen sensin. Izin vermeliyi miyim peki?? Kizginliklar geçiyor da peki ya kirginliklar? Yüreğimin yolcusu olduğun için hep korktum. Üzüldüm ya gitmek istersin diye..! Şimdi ne gidiyorsun ne kalıyorsun.. ne kadar yol almisiz bi bak .. ileri gittiğimiz bi milken geriye gittiğimiz yol , yuregimden çıkacak kadar değilmiş henüz. Mevsimler geçti senli sensiz. Önümüzdeki bahar senle olsa ne olurdu ki?
UGURLAR OLSUN..